10 Mart 2013 Pazar

İki









Bazen kendini adarsın ya işte bu hayatımın aşkı diye…
Bağlanırsın ya derinden hiç çözülmeyecekmişçesine…
Gün gelir de o ip kayar ya parmaklarının ucundan…
Uyanırsın dilin susar gözlerin kavuşmaz…
Bakakalır gözlerin hayatın derinliğine…
Boşluktasındır şimdi…
Ne sağa bakar o gözler ne de sola…
Bazen yaşlar akar gözlerinden bazense içine akar inceden…
Ben ne yaptım da hak ettim bunu dersin…
İsyan edersin varlığına da yokluğuna da…
Günlerce çıkmazsın evinden, saatler geçmek bilmez…
Kısacık hayatta ne varsa unutursun birden…
Gözlerin görmez kulakların duymaz olur…
Ne varsa hayata dair içinde hepsi aşkın bittiği anda takılı kalır…
Saat hep 2’yi vurduğunda o an'ı hatırlarsın…
Derdine derman bulmaya takatin kalmayıncaya dek ararsın…
Sonra döner bir bakarsın ki…
Geçmeyen saatler o kadar fazlalaşmış ki…
Farkına varamamışsın aylar geçmiş…
Birden irkilir ve kendine gelirsin…
Varlığını hissedersin…
Her şey ağırlaşır birden sonrasında bir durgunluk…
Ardından gelen sesler kulaklarında mana bulur…
Anlarsın ki bazı şeyler zamanın derinliğinde bulmuş dermanı…
Pişman olursun akıp giden zamanı kaybettiğine…
Ama üzülmezsin çektiğin acılara…
O acılardır zamanda sana dermanı bulduran…
Sonra vazgeçersin nitelemekten yaşananları dert diye…
Anı olurlar birden ya da yaşanması gereken birer deneyim…
Döner bakarsın usulca arkana…
Hayatına kattığına ve senden alıp götürdüklerine…
Anlarsın ki kaybettiğin hiç bir şey yok aslında…
Yaşanması gerekmiş…
Olmuş ve bitmiş…
Gün gelir yelkovan 2’yi bulur yine…
Ama sen dönüp bakmazsın…
Bilirsin ki yelkovan hep 2’yi bulacak…
Ama sen kaybettiğin 2’yi bulamayacaksın…

Gökay Hamdi ŞENEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder